Bir ikonun doğuşu: Audemars Piguet Royal Oak

admin

11 Nisan 1970’te Gérald Genta tarafından bir gecede çizilmiş olan saat taslağına bakan kişiler tarihe tanıklık ediyordu. İtalyan dağıtımcı Carlo de Marchi ve diğerleri markanın klasik duruşunun tamamen dışında olan bu tasarımı beğenmişlerdi.  

O gün Genta’nın bir talebi oldu, prototipin yapımına katılmak istiyordu. Georges Golay kabul etti ve Genta’ya kasa üreticisi Favre & Perret firmasıyla çalışmasını söyledi. Altın kasada uzman olan Favre & Perret çalışanlarının çelik saat deneyimi yoktu bu nedenle Genta’ya beyaz altından prototip yapılmasını önerdiler. Kadrandan başlayıp kasadan bileziğe akan bütünlükçü tasarım nedeniyle çok detaylı işlemler gerektiği için tasarımın somutlaşması bir yıl sürdü ama sonuçta dört prototip üretildi. Beyaz altın saatler 1971’de dağıtımcılara gösterildi ve onaylandı. Mayıs 1971’de tümü çelik olmak üzere bin adetlik ilk seri Royal Oak saatlerin üretimine geçildi. AP’nin tarihinde ilk defa bir model için bu kadar yüksek sayıda bir üretim yapılıyordu.  

Royal Oak’un Petite Tapisserie olarak bilinen benzersiz ışık efektleri veren ünlü piramit ızgara desenli kadranın ayrı bir öyküsü var: 1970’te Cenevre’de bulunan La Nationale isimli bir şirket yedi adet eski metal gravür (guilloché) makinesini çalıştırabilen tek ustasını kaybetmişti. La Nationale makineleri kullanamayınca komşusu ünlü kadran üreticisi Stern Frères firmasına ücretsiz devretti. (Stern ailesi İsviçre’nin en ünlü kadran üreticilerinden biridir daha sonra Patek Philippe’i satın aldılar.) Devredilenler arasında 300 kadar desen de vardı. Genta, prototip için uygun bir kadran ararken Stern Frères yöneticisi Roland Tille ile karşılaştı, tanıştılar ve birlikte desenlere baktılar, ardından T21 kodlu deseni seçtiler. Kadran tasarımı aynı görünse de 1970’lerden beri geliştirilmeye devam ediyor. Örneğin 28 mm çaplı bir kadranda yüzlerce piramit ve tüm metal yüzeyde 50 binden fazla elmas biçiminde mikroskobik delik bulunuyor.  

Bu arada Audemars Piguet yönetimi daha önce hiçbir seri üretim saate isim vermemişti. Eylül 1971’deki toplantılarda Safari, Grand Prix, Diane, Surfrider ve Colorado isimleri değerlendirildi. Ancak Carlo de Marchi tarafından Royal Oak ismi önerilince değer isimler rafa kaldırıldı. Royal Oak adı II. Dünya Savaşı sırasında bir Alman denizaltısı tarafından batırılan İngiliz Kraliyet Donanması’na ait zırhlı bir gemiye saygı duruşudur.  

Royal Oak (Ref. 5402ST) 1972 Basel Fuarı’nda “yeni çağın metali paslanmaz çelikten” yapılmış ilk lüks spor saat olarak tanıtıldı. Alışılmadık geometrik bir tasarıma sahip saatin 39 mm’lik kasası o döneme göre çok büyüktü bu nedenle “Jumbo” lakabı verildi. Dünyadaki en pahalı çelik saati olan Royal Oak dönemin altın saatlerinden çok daha pahalıydı (3 bin 650 CHF) ve hem tasarımı hem fiyatıyla bir tür meydan okumaydı.  

Endüsriyel bir devrim işte o gün başladı. Royal Oak sadece yılda sadece 5 bin saat üreten Audemars Piguet (AP) markasını değil başta Patek Philippe olmak üzere birçok marka ile birlikte İsviçre saatçilik endüstrisini dönüştürecek ve hem teknik hem de estetik açıdan bambaşka bir seviyeye çıkaracaktı. 

Yorum yapın